
ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı John Bolton’un, Türkiye’deki seçimlere müdahale edilmesi gerektiği yolundaki sözleri doğal olarak büyük tepki gördü
İbrahim Kalın, Bolton’un “Sömürge valisi gibi konuştuğunu” söyledi.
CHP’den Özgür Özel, Bolton’un sözlerinin kabul edilemeyeceğini belirtti. Meral Akşener ise Bolton’un bu açıklamasıyla aslında “AKP’ye destek olduğunu” açıkladı.
Gösterilen tepkiler haklı ama önemli olan Bolton’un bu küstahça sözleri söyleme hakkını kendisinde nasıl bulabildiği üzerine düşünmek ve bu konuda gerekeni söyleyebilmektir.
AKP yıllarca, ABD’nin Büyük Ortadoğu projesinin eşbaşkanı olduğunu söylemiş; bu ülkeden, bölücü teröre ve FETÖ’ye verdiği ve vermekte olduğu onca desteğe rağmen hala “stratejik ortağımız” diye bahsediyor ve Dışişleri Bakanı Vaşington’a yaptığı son gezide hala bu ülke ile ‘Suriye’de yeni bir başlangıç yapmaya hazır olduklarını’ söylüyorsa;
CHP’nin Genel Başkanı çok önemli bir seçimin öncesinde ABD’ye giderek oradan destek almayı çok önemli görüyorsa;
İyi Parti, en ateşli NATO taraftarı ve Ukrayna’da neredeyse ABD ile birlikte savaşa girmek anlamına gelen bir politikayı dillendiriyorsa;
Elbette John Bolton da kendisini sömürge valisi gibi görecek ve hiç konuşmaması gereken bir konuda söz söyleme hakkını kendinde bulacaktır.
Sorun, Türkiye’nin “tam bağımsızlığını” yeniden kazanma sorunudur.
Türkiye emperyalist bir ittifak olan NATO içinde kaldığı müddetçe böylesine alçakça muamelelere maruz kalmaktan kurtulamayacaktır.
Yorum Yazın